Τετάρτη 2 Μαρτίου 2011

Bağlaç Çeşitleri

http://www.derslopedi.com/turkce-1-2-3-4-5-6-7-8sinif-konu-anlatimlari/baglac-cesitleri.html
BAĞLAÇLAR


Eş görevli sözcükler, söz öbeklerini ve cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere bağlaç denir. Türkçede bağlaçlar, bağlama görevlerinin yanı sıra ek görevler de yüklenirler. Kimi zaman, bu ek görevler, bağlama görevinin de önüne geçer.
Türkçede bağlaç olarak kullanılan sözcüklerin sayıları sınırlıdır. Kullanılanların çoğu da Arapça ve Farsçadan alınmadır. Nedeni şu:
a) Türkler kısa anlatımı yeğlemişlerdir. Birbirine ulanarak uzamış tümceleri sevmemişlerdir.
b) Eylemsilerin bolca gelişmesi bağlaca olan gereksinmeyi önlemiştir.
Bu ve benzeri nedenlerle bağlaç az kullanılır. Bu azlık anlatıma saydamlık kazandırır; kolay anlaşmayı sağlar.
BİÇİM BAKIMINDAN BAĞLAÇLAR
A) Yalın Bağlaçlar
Hiçbir ek almamış bağlaçlardır: ve, ile, de, dahi, ama, bile, eğer, lakin, yani, meğer, hem…
B) Türemiş Bağlaçlar
Bir yapım ekiyle türemiş bağlaçlardır: örneğin, üstelik, yalnız, ancak, gerçekten, açıkçası, kısacası, böylece…



C) Bileşik Bağlaçlar

İki ya da daha çok sözcüğün birleşip kaynaşmasıyla oluşmuş bağlaçlardır: öyleyse, oysa, neyse, kimbilir, yoksa, veyahut, meğerse, nitekim…



D) Öbekleşmiş Bağlaçlar

Bazı bağlaç ve sözcükler bir araya gelerek bağlaç öbeğini oluşturur. Özellikle ki bağlacı pek çok sözcük ve bağlaçla bir araya gelerek çeşitli bağlaç öbekleri oluşturur. Bu bağlaç öbekleri şu bölümlere ayrılır:







a) ki bağlacı ile kurulan bağlaçlar: oysaki, halbuki, mademki, sanki, şöyle ki, yeter ki, demek ki, farzet ki, tut ki, şu var ki, nerde kaldı ki, ne var ki, değil mi ki…



b) Tamlama biçiminde kurulan bağlaçlar: bunun için, bundan dolayı, bu yüzden, bu bakımdan, buna göre, görünüşe göre, o halde, bundan başka, sözün kısası, senin anlayacağın, bununla birlikte…



c) Yinelenen bağlaçlar: ne….ne, hem… .hem, gerek…. gerek, ya….ya, olsun….olsun, ama….ama, ister….ister…







ANLAMLARINA GÖRE BAĞLAÇLAR



1) Ulama bağlaçları: İki unsusu aynı hizada ve bakışımlı(simetrik) olarak ilgiler: ile, ve, de, gerek, hem… hem, ne… ne, de… de, gerek… gerek, olsun… olsun…

2) Ayırtlama bağlaçları: İki unsuru seçmeli olarak ilgileyen bağlaçlardır: ya, yahut, ya da, veya, ya… ya, mi… mi, ister… ister…

3) Karşıtlama bağlaçları: İki unsurdan birini öbürüne karşı çıkaran bağlaçlardır: ama, fakat, lakin, yalnız, ancak, bununla beraber, şu var ki, yine de…

4) Almaşma bağlaçları: İki unsur arasında almaşık bir değişme ilişkisini gösteren bağlaçlardır: bir… bir, kimi… kimi, biri… öbürü, bazen… bazen…

5) Üsteleme bağlaçları: İki unsurdan biriyle ötekini pekiştiren bağlaçlardır: de, hatta, bile, üstelik, hem de, zaten, kaldı ki, nasıl ki…

6) Açıklama bağlaçları: İki unsurdan biriyle ötekini anlamca çözmek. Açıklamak aracılığını yapan bağlaçlardır: yani, demek ki, öyle ki, başka bir deyimle, senin anlayacağın…

7) Salt bağlaçlar: İki unsurdan birini öbürüne salt olarak tabi kıla, alt alta bağlayan bağlaçlardır: ki, kim, de…

8) Yer verme bağlaçları: İki unsurdan birini destekleme veya bir yargıyı yerinde gösterme yoluyla bağlantı kuran bağlaçlardır: gerçekten, nitekim, halbuki, oysa, hal böyleyken…

9) Sebep bağlaçları: İki unsurdan birini ötekine sebep gösteren bağlaçlardır: çünkü, zira, bunun için, bu sebeple, bundan dolayı…

10) Sonuç bağlaçları: İki unsurdan birinin öbürünün sonucu olduğunu gösteren bağlaçlardır: buna göre, bundan dolayı, bunun üzerine, bunu için, bu sebeple, öyleyse, o zaman, şimdi…



11) Amaç bağlaçları: İki unsurdan birinin ötekini gerçekleştirme amacı güttüğünü göstermeye yarayan bağlaçlardır. Ta ki, diye ki, kim, için, tek, yeter ki…



12) Şart bağlaçları: İki unsurdan birinin öbürü için varlık şartı olduğunu göstermeye yarayan bağlaçlardır: eğer, şayet, yoksa, o takdirde, aksi halde…



Başlıca bağlaçlar şunlardır:















1. DE

Türkçede çok kullanılan bir bağlaçtır. Cümlede kullanıldığı duruma göre pek çok değişik görev üstlenir:



v Eşit özneleri bağlar:



Bu işi sen de ben de yapamayız.



v Cümleleri bağlar:



Okulu bitireyim de, nasıl olsa bir iş bulurum.



Ankara’ya kadar geliyorsun da, niçin bana uğramıyorsun?



v Bu cümleler arasından de bağlacı çıkarılınca iki ayrı cümle oluşur:



Ankara’ya kadar geliyorsun. Niçin bana uğramıyorsun?



v Sıralı cümlelerde kısa anlatım kurar:



Bu işi Ali de, Ahmet de yapar.



v Cümleler arasında neden-sonuç ilişkisi kurar:



Bana gel de konuşalım.



v İkilemeleri bağlayarak anlatımı pekiştirir.



Dilek ödevi tamamlamak için uğraştı da uğraştı.







“de” bağlacının cümleye kattığı anlamlar:



Azarlama:

Sen önce kendi hatanı bil de sonra başkalarını eleştir.



Korkutma, tehdit:

Geleceği varsa, göreceği de var!



Borcunu ödeme de sonunun ne olacağını gör!



Şaşkınlık, hayret:

Canım sen de mi geldin?



Sen de mi beni kandırdın?



Küçümseme:

Adam olacak da para kazanacak!



Yakınma, sitem:

Evlenmiş de bana hiç haber vermemiş.



Parası varmış da çocuklarına hiç yardım etmemiş.



Övgü, beğenme:

Ne iyi ettin de geldin.



Evi ne de güzel yapmışlar.



Kendinden sonra gelen önermenin olumsuzluğunu pekiştirme:

Her şeyin önüne geçilir de kaderin önüne geçilmez.



Koşullu eylemlerden sonra bile ve dahi bağlaçlarının anlamını verir:

Çağırsam da gelmez. Ankara’ya gelsem de sana uğramam, diyor.



Çağırsam dahi gelmez. Ankara’ya gelsem dahi sana uğramam, diyor.



Çağırsam bile gelmez. Ankara’ya gelsem bile sana uğramam, diyor.



Katılma, gibilik, eşitlik:

Serkan da geldi



Bunun sonunda ölüm de var



Bu şiiri de okuyun.



Yalvarma:

Benim işimi halletsen de hemen gitsem.



Öncül önermenin olmasını direnerek isteme:

O gelsin de ben her şeye razıyım.



Karşıt anlamlı önermeleri birbirine bağlar:

Bizim kız büyümüş de küçülmüş.



Yüklemleri kökteş iki önermeden olumsuz birincisi, sorulu ikinciye de ile bağlanırsa anlatıma kesin bir özgülük anlamı katar:

Ben ağlamayayım da kimler ağlasın?



Ama, fakat anamı katar:

Okula kaydını yaptırdı da gitmedi.



Buyuru kipleriyle kurulmuş önermelerden öncülün sonuna gelince sonraki önermeye kesin hüküm bildirme anlamı katar:

Oku şu kitabı da yarın anlat.



Ünlemli tümcelerde bağlama görevinden sıyrılıp, ünlemi pekiştiren bir sözcük oluyor:

Adam sen de!



Söze birden oluşan coşkusunu katar:

Bir de baktım yerler su içinde kalmış.



Fazla olarak anlamı katar:

İyi çalışmıyorsun; bir de yüksek not bekliyorsun.







“de” Bağlacının Yazımı



Fiillerden ve adlardan sonra ayrı yazılır:

Gel de konuşalım.



Sen de bize katıl.



Sert harflerden sonra “te, ta” olmaz:

Yat da uyu.



2. Kİ

Başlı başına bir sözcüktür. Kendinden önce gelen sözcükten ayrı yazılır. Bu sözcüğün ünlü harflerinden etkilenmez.



Genellikle cümleleri bağlar ve cümleler arasında sebep-sonuç ilişkileri kurar:

Bu akşam bize gelin ki, biraz sohbet edelim.



Bugün öyle yoruldum ki, hiçbir yere gidecek halim kalmadı.



Soru cümlelerinden sonra gelir:

Tatilde Erzincan’a gitsem mi ki?



Bazen cümle başındaki eylemlerden sonra gelir:

Bilsem ki bir daha hiç dönmeyecek, onu sevmezdim.



Bazen ki bağlacından sonra ikinci cümle söylenmez:

Senin de bir şey bildiğin yok ki…



Özneyi pekiştirir:

Ben ki yedi iklimin padişahıyım.



Cümleye şaşma anlamı katar:

Kafamı bir kaldırdım ki o karşımda.



Kuşku anlamı vardır:

Arabayı o çizmiş olabilir mi ki?



Amaç-sonuç anlamı katar:

Sana iş buldum ki kimseye muhtaç olmayasın.



Ad ve ad soylu sözcüklerden sonra gelir:

Öyle bir insan ki, dünyada eşi benzeri bulunmaz.



Bir olumlu bir olumsuz tümceyi birleştirerek karşıtlık belirtir:

Sakalım yok ki sözüm dinlensin.



Olasılık belirtir:

İyileşmiş ki okula gitti.



Tümcenin sonuna gelir ve kınama, yakınma anlamı verir:

O beni sevmez ki!



Sana güvenilmez ki!



Bilmem fiilini bir cümleye bağladığı zaman duraksama ya da çaresizlik anlatır:

Vefasız yâri bilmem ki kime şikâyet edeyim?



O kadar, öyle, bir, öyle bir gibi zarflarla kurulmuş cümlelerin sonuna geldiği zaman, bu zarflara aşırılık anlamı kazandırır ve ikinci cümlenin nasıl bir yargıyla sonuçlanacağını okuyan ya da dinleyenin hayaline bırakır:

O kadar kızdım ki…



Öyle ağladım ki…



Bir bağırdı, bir bağırdı ki…



“ki” bağlacı tüm cümle öğeleri ile yapılan yan cümleleri temel tümceye bağlayabilir:

“Belli ki, kaymakam efendi yarın gelecek.” (özne yan cümlesi)



“Görevimiz budur ki, size hizmet etmek.” (yüklem yan cümlesi)



“İstemişti ki, köye gitsin.” (tümleç yan cümlesi)







“ki” ile bileşmiş bağlaçlar





2.1. DEMEK Kİ



Cümleleri neden- sonuç belirterek bağlar:



Düşünüyorum; demek ki varım.



2.2. DESEM Kİ



Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır.



2.3. ELVERİR Kİ



Cümleleri koşul belirterek bağlar:



Yarın yola çıkacağız. Elverir ki bir aksilik olmasın.



2.4. FARZ ET Kİ



Cümleleri koşul, sonuç belirterek bağlar:



Farz et ki dünyada tek başına kalmışsın.



2.5. GEL GÖR Kİ



Cümleleri sonuç, açıklama belirterek bağlar:



Gel gör ki aşk beni ne eyledi.



2.6. HÂLBUKİ



Cümleleri karşıt anlamlarla bağlar:



Yapraklar nedense sararmamıştı; hâlbuki sonbahar gelmişti.



2.7. MADEMKİ



Karşıtlık, neden- sonuç belirterek cümleleri bağlar:



Mademki öyle emretmiş; biz de yaparız.



2.8. NASIL Kİ



Cümleleri karşıtlık, neden- sonuç belirterek bağlar:



Ben bir şey duymadım, nasıl ki siz de duymamışsınız.



2.9. NE VAR Kİ



Karşıtlık, aykırılık anlamı katar.



Sana haber verecektim; ne var ki zamanım olmadı.



2.10. OYSAKİ



Cümleleri karşıt anlamlarla bağlar:



Sınavlarda başarılı olamadım; oysaki çok çalışmıştım.



2.11. ÖYLE Kİ



Cümleleri sonuç, benzetme anlamı vererek bağlar:



Seni seviyorum; öyle ki senin için canımı veririm.



2.12. SANKİ



Cümleleri ve sözcük öbeklerini tahmin ve olasılık anlamlarıyla bağlar:



Serkan dün sanki beni hiç tanımıyormuş gibi davrandı.



2.13. ŞÖYLE Kİ



Bu sorunu çözdük; şöyle ki yarın hepiniz ücretlerinizi alacaksınız.



2.14. TA Kİ



Cümleleri neden- sonuç anlamı katarak bağlar:



Bu binayı kentin en yüksek yerine yapın; ta ki en uzak yerden bile görünsün.



2.15. TUT Kİ



Olasılık, karşıtlık belirtir:



Bence riske girmeyelim; tut ki işler iyi gitmedi. O zaman ne yapacağız?



2.16. YETER Kİ



Koşul belirtir:



Bütün engelleri aşarım; sen yeter ki y anımda ol.







3. AÇIKÇASI

Cümleleri birbirine bağalarken neden-sonuç da belirtir:



Önümde birçok engel var, açıkçası, önerini kabul edemem.







4. AKSİ HALDE(AKSİ TAKDİRDE)

Bağlama görevini yerine getirirken koşul da belirtir:



Biraz tasarruf etmeyi öğren, aksi halde, yaşlılığında sıkıntı çekersin.







5. AMA

6. FAKAT

7. LAKİN

Bu bağlaçlar genellikle aynı anlamda ya da birbirine yakın anlamlarda kullanır. Karşıt anlamlı cümle ya da cümlecikleri bağlar, cümleler arasında sebep-sonuç ilişkileri kurar:



Televizyon izlemek istiyorsun, ama ödevlerini yapmadın.



Güzel bir ev almak istiyorum, ama yeterli param yok.







Üniversiteyi bitireceksin, fakat iş bulamayacaksın.



Bu kitabı üç kez okudum, fakat hiçbir şey anlamadım.







Sana karşı hep iyi davrandım, lakin sen bunu hiçbir zaman anlamadın.



İstediğin parayı al, lakin işi çabuk ve iyi yap.



Bunlardan ama bağlacının pekiştirme görevi vardır:



Güzel ama güzel bir sözle herkesi büyüledi.







8. ANCAK

Cümleleri koşul, uyar, neden sonuç bakımından birbirinde bağlar:



Size bende gelirim ancak fazla kalamam.







9. ANLAŞILAN

Açıklama, uyarı belirtir:



Anlaşılan sorunlu bir çocuk.



Yaşından fazla gösteriyor, anlaşılan çok çekmiş.







10. AYRICA



Anlam pekiştirmeye yarar:



İzmir Fuarını gördüm, ayrıca müzeleri de dolaştım.







11. BARİ



12. HİÇ OLMAZSA



13. HİÇ DEĞİLSE



Cümleleri koşul anlamıyla bağlar:



Önerimi kimse kabul etmedi, bari sen kabul et.



Çok yorgunsun, hiç olmazsa biraz dinleniver.



Benimle gelmeyecekti, hiç değilse önceden bir haber verseydin.







14. BAZEN... BAZEN



Sözcük ve cümleleri anlaşma, değişme belirterek bağlar:



Bazen kazanıyor bazen kaybediyorum.



15. BELKİ



Birinci cümledeki düşünceye olasılığa dayanan karşıt bir düşünce söylenilmek istendiği zaman ikinci cümlenin başına getirili:



Okumak için değil, belki gösteriş olsun diye gidiyor.







16. BELKİ… BELKİ



Olasılık belirtir:



Belki gelir belki gelmez.







17. BİLE



Karşıtlık belirtir:

Bundan sonra istesen bile bir şey yapamazsın.



Cümlenin sonunda eylemin olup bittiğini belirtir:

Ben işimi bitirdim bile.



Dahi, de bağlaçları yerine kullanır; üstelik, beklenmezlik anlamı verir:

Uyandı, kahvaltı bile yaptı.



Bir söz bile söylemedi.







18. BİR... BİR



Sözcük ve cümleleri anlaşma, değişme ilgisiyle bağlar:



Bir böyle diyor bir şöyle diyor.







19. BÖYLE OLMAKLA BİRLİKTE(BERABER)



Karşıtlık, neden- sonuç belirterek cümleleri bağlar:



Böyle olmakla birlikte yine de oraya gittim.







20. BU NEDENLE (BU SEBEPLE)



21. BUNDAN DOLAYI



Cümleleri neden sonuç belirterek bağlar:



Ankara’ya gitmek zorundayım, bu nedenle davetini kabul edemem.



Köydeymiş bundan dolayı toplantıya gelememiş.







22. ÇÜNKÜ



Neden, açıklama belirtir:



Seninle gelmeyeceğim; çünkü sana ayıracak zamanım yok.







23. DAHİ



Sözcükleri ve cümleleri önce geçen ya da geçmiş gibi düşünülen görevdeş sözcüklere ve cümlelere gibilik, eşitlik ilgisiyle bağlar. Bu bakımdan “de” bağlacının anlamdaşıdır:



Bunu ben dahi biliyordum.







24. DE… DE



Sözcük ve cümleleri eşitlik, gibilik anlamlarıyla bağlar:



Önerimi kabul etsen de etmesen de olur.







25. DEMEK



Cümleleri açıklama, sonuç belirtme amacıyla bağlar:



Demek satacak bir şeyi kalmamış.







26. DERKEN



Hemen ardından, der demez anlamlarıyla bağımsız cümleler arasında ilişki kurar:

İş bitti biraz soluk alacağım derken yakama hastalık yapıştı.



Sürenin uzadığından yakınma anlamı katar:

Biz işler sona erdi derken aradan aylar geçti.



…diye davranırken anlamıyla kullanılır:

Kediyi tutayım derken düştüm.







27. DİYE



Söylenmiş ya da söylenecek bir sözü, başka bir cümleye bağlar:



Çalışırım diye söz verdi.







28. DOLAYISIYLA



Cümleleri açıklama, sonuç belirterek bağlar:



Savaş patlamış, dolayısıyla yiyecek sıkıntısı başlamıştı.







29. EĞER



Cümleleri koşul belirterek bağlar:



Sen gidersen eğer bende giderim.







30. GEL GELELİM



Cümleleri açıklama, sonuç belirterek bağlar:



Güzel, gösterişli bir kız, gel gelelim dünyalarımız ayrı.







31. GEREK… GEREK (GEREKSE… GEREKSE)



Sözcükleri ve cümleleri birbirine bağlarken söze seçme, eşitlik anlamı da katar:



Gerek toplumsal gerekse siyasal olaylar patlama noktasına geldi.







32. HA… HA



Eşitlik kavramı verir:



Ha olmuş ha olmamış ne fark eder.







33. HAL BÖYLEYKEN



Açıklama, sonuç belirterek ya da bir yargıyı destekleyerek cümleleri birbirine bağlar:



Hal böyleyken o hala parasını etrafa saçıyor.







34. HATTA



Cümlelerin anlamlarını pekiştirerek bağlar. Bile, üstelik anlamları katar:



Eğridir’i çok beğendik, hatta iki gün orada kaldık.







35. HELE



Söze hiç olmazsa, özellikle anlamı katar:

Hele şu güzelliğe bir bak!



Zaman kavramı verir:

Hele bitti şükür!



“Bak” sözcüğüyle birlikte şaşkınlık belirtir, dikkati çekmek için kullanılır:

Hele bak neler de söylüyor.



Tehdit kavramı verir:

Hele düğünüme gelme, bir daha yüzüne bakmam.



Söz vermek, umutlandırmak, öğütte bulunmak için kullanılır:

Sen dediklerimi yap hele, pişman olmayacaksın.







36. HEM



Sözcük ve cümleleri karşıtlık belirterek bağlar:



Hem ben daha son sözümü söylemedim.







37. HEM… HEM



Sözcük ve cümleleri karşıtlık, birliktelik belirterek bağlar:

Halil hem çalışıyor hem okuyor.



Bu bağlaç de bağlacıyla birlikte de kullanılır:

Bana hem para vermiyorsunuz, hem de beni çalıştırmak istiyorsunuz.



Bazen deyimlerle kalıplaşmış olarak kullanılır:

Hem suçlu hem güçlü.



Sıfatları, fiilleri, adları birbirine bağlar.

Hem temiz hem düzenli bir kadın.



Hem ağlıyor hem gülüyor.



Hem kitap hem gazete aldım.



38. HER NE KADAR



Cümleleri karşıtlık belirterek bağlar:



Bu bina her ne kadar eski olmasa da çatısı onarım gerektiriyor.





39. HİÇ DEĞİLSE



40. HİÇ OLMAZSA



Cümleleri koşul belirterek bağlar:



Hiç değilse sen benimle gel.



Hiç olmazsa bir parça ekmek ye.







41. HOŞ



Cümleleri bununla birlikte anlamıyla bağlar:



Nuri geldi, hoş gelmese de olurdu.







42. İLE



Cümledeki görevdeş kelimeleri beraberlik ilgisiyle bağlar. Bu haliyle ve bağlacı gibi kullanılır:



Kedisi ile köpeği burada kaldı.







43. İSE(-SE)



Karşıtlık belirtir:



Limonata soğuk, çaysa sıcak içilir.







44. İSTER… İSTER(SE)



Sözcük ve cümleleri seçme, yeğleme kavramı vererek bağlar:



İster inan ister inanma.







45. KÂH… KÂH



Bu bağlaç sözcük ve cümleleri bazen anlamıyla bağlar:



Bu halime kâh ağlarım kâh gülerim.







46. KİMİ… KİMİ



Anlaşma, değişme, yeğleme belirterek cümleleri birbirine bağlar:



Kimi doğar kimi ölür; kaderin cilvesi bu.







47. MADEM



Karşıtlık, neden sonuç belirterek cümleleri bağlar.



Maden gelmek istemiyorsun, gelme.







48. MEĞER



49. MEĞERSE



Cümleleri neden sonuç, şaşkınlık belirterek bağlar:



Meğer o, bu işi çoktan ayarlamış.



Meğerse sahtekârın tekiymiş.







50. Mİ… Mİ



Sözcük ve cümleleri i karşıtlık, seçme belirterek bağlar:



Oraya gitsem mi gitmesem mi?







51. NE DE OLSA



Karşıtlık, sonuç belirterek cümleleri bağlar:



Ne de olsa o bizden daha deneyimli.







52. NE… NE (NE… NE DE)



Eş görevli, karşıt anlamlı sözcükleri ve cümleleri bağlar. Genellikle cümleye olumsuz bir anlam katar:

Hava çok sıcaktı, yanımızda ne su, ne yiyecek kalmıştı.



Bana ne borcunu verdi, ne de malı iade etti.



Kısa anlatımı sağlar:

Ne arabaya ne otobüse bindim.



(Ne arabaya bindim, ne otobüse bindim.)



Bazı deyimlerde kalıplaşmış olarak kullanılır:

Ne şiş yansın, ne kebap.



Bazen de… de bağlacının anlamını üstlenir:

Bu görevi ne sen ne ben yapabiliriz.



(Bu görevi sen de ben de yapamayız.)







53. NİTEKİM



Cümleleri tanık gösterme, benzetme, karşılaştırma, sonuç belirtme amacına dönük olarak bağlar:



Ben böyle bir şey duymadım, nitekim senden başka duyan da olmamış.

54. O HALDE




55. ŞU HALDE



Cümleleri koşul anlamı belirterek bağlar:



Açım diyorsun, o halde bir şey ye!



Bütün hazırlıklarını tamamladığını söylüyorsun; şu halde işler yolunda demektir.







56. OLSUN… OLSUN



Sözcük ve cümleleri karşıtlık, eşitlik ilgisiyle bağlar:



Çalışkan olsun, tembel olsun her öğrenci Türkçe öğretmenini sever.



Gece olsun, gündüz olsun hep çalıştım.







57. ÖRNEĞİN



58. MESELA



Cümleleri bağlar. Bir konuyu açıklamak ve değişik örnekler vermek için kullanılır:



Her cisim yanmaz; mesela taş, toprak…



Öğretmenler doğru yolu göstermelidir. Örneğin ben sigara içmiyorum.







59. ÖYLEYSE



Cümleleri koşul, neden anlamı katarak bağlar:



Yalan söylediğimi iddia ediyorsun, öyleyse ispat et.







60. RAĞMEN



61. KARŞIN



Sözcük öbeklerini ve cümleleri bağlar. Karşıtlık anlamı verir:



Yağmura rağmen, paltosuz, şemsiyesiz yola koyulduk.



Bana söz vermenize karşın, parayı henüz ödemediniz.







62. SÖZÜN KISASI



Açıklama, karşıtlık ilgileriyle cümleleri birbirine bağlar:



Sözün kısası, her şey alt üst oldu.







63. ŞAYET



Cümleleri koşul belirterek bağlar:



Şayet Ahmet gelirse beni uyandır.







64. ÜSTELİK



Cümleleri anlam pekiştirmesi gerçekleştirerek bağlar:



Saygılı, sevecen, üstelik çalışkan bir öğrenci.







65. VE



İki eşit özneyi bağlar:

Göz ve gönül birlikte hareket etmelidir.



İki eşit nesneyi bağlar:

Başaklar padişah tuğlarından ve taneleri incilerden daha kıymetlidir.



İki eşit sıfatı bağlar:

Akıllı ve saygılı çocuklar daha başarılı olurlar.



İki eşit tamlayanı bağlar:

Ardıç ağacının ve böğürtlen çalılarının görüntüsü mükemmeldi.



İki eşit tamlananı bağlar:

Sevginin gücünü ve inancını böylece görmüş olduk.



İki eşit yan önermeyi bağlar:

Memleket hasretine dayanması ve onsuz yaşamayı öğrenmesi çok zor oldu.



Cümle ve cümlecikleri bağlar:

O gün eve çok yorgun geldi ve kendini hemen yatağa attı.



Yatmadan önce uzun süre gökyüzüne baktı ve sonra sessizce uyudu.



İkilemeler arasında kullanılır:

Günlerce ve günlerce hep o sevdiği insanı bekledi.



“ve”, “ile” bağlaçları bazen aynı anlamda kullanılır:

Ben en çok mavi nilüferi ve pembe begonyayı severim.



Ben en çok mavi nilüfer ile pembe begonyayı severim.







66. VELHASIL



Sözün kısası anlamıyla bağlaç görevi yapar:



Velhasıl o gün bana çok iyi davrandı.







67. VEYA



68. VEYAHUT



Karşıtlık, seçim belirtir:



Sus veya dışarı çık.



Bugün veyahut yarın yaparız









69. YA



Soru sormak için kullanılır:

Sen uslandın, ya arkadaşın?



Soru sorarken olasılık, kuşku, korku belirtir:

Mutlaka gelir diyorsun, ya gelmezse?



Hele, özellikle anlamı verir; övgü, abartma belirtir:

Fırtına kırdı, döktü, yıktı; ya o ağaçlara verdiği zarar.



Cümle başında evet yerine kullanılır:

“- Sude çok güzel olmuş değil mi?”



“Ya, gerçekten öyle.”



Yargıyı, eylemi pekiştirir:

“- Bu sıcakta çay içilir mi?”



“İçilir ya.”



İlk cümlenin sonuna geldiğinde, asıl yargının arkadan gelen cümleyle açıklanacağını belirtir:

Gelmesine gelir; gelir ya ne zaman bilemem.







70. YA DA



Karşıtlık, seçim belirtir; anlatımı pekiştirir:



Orkun ya da Serkan seninle gelsin.



Beni unut ya da acı çekmeye devam et.







71. YA… YA



Karşıtlık, seçim belirtir:

Ya çalışıp bu sınavı kazanacaksın, ya sınıfta kalacaksın.



Bu bağlaç de bağlacıyla da kullanılır:

Ya bugün benimle gelirsin ya da ömür boyu yüzümü göremezsin.



Kalıplaşmış olarak deyimlerde de kullanılır:

Ya devlet başa ya kuzgun leşe.







72. YALNIZ



Fakat, ama bağlaçları gibi kullanılır. Bunun yanı sıra bir kavram ya da konuya ilgiyi çeker:



Bu sınavı başarırsın yalnız çok çalışman gerekir.



Her dediğini yaparım yalnız borç vermem.







73. YANİ



Açıklama yapma olanağı verir. “Sözün kısası” yerine kullanılır:

Elimizde yeterince para yok; yani bu evi alamayacağız.



Bu bağlaç bazen soru cümlelerinin başında kullanılır:

Yani sen şimdi bu parayı vermeyecek misin?







74. YİNE(GENE)



Bir işin, eylemin tekrarlandığını belirtir:



Telefon etmem, yine mektup yazarım.







75. YİNE DE



Pekiştirme, abartma belirtir:



Pek dürüst olduğu söylenemez, yine de iyi bir insan.







76. YOKSA



Uyarmaya yarar:

Sıkı giyin yoksa üşürsün.



Neden- sonuç belirtir:

Seni iyi görmüyorum, yoksa bir şey mi oldu?







77. ZATEN



Cümleleri neden sonuç belirterek bağlar:



Hasta olmuş, zaten dün de üşüdüğünü söylüyordu.







METİN 1



Ölümün ne zaman ve nerde uğrayacağını kim bilebilir? Yok yok… korkmuyorum ondan. Kendimi alıştırdım. Bir taraftan ölümü düşünürüm, bir taraftan hayatı… Hep şu kanepede oturduğumu sanma! Bazen komşulara giderim. Demiryolunun öte tarafında arkadaşlarım var. Gelip alırlar beni bazen koluma girip Nurcan götürür. Bıraksalar, kendim de giderim aslında. Nurcanım, ‘ Ansızın bir tren geliverirse kaçamazsın anne..’ der. Eh, dinlerim sözlerini. Ama merdivenlerden iner çıkarken, yahut arka yolun kaldırımında yürürken, kimse destek olsun istemem. Birine tutunursam, kendime güvenim kalmaz. Eğer kendi başıma yürüyebiliyorsam, kimseye dayanmadan yürümeliyim. Ne o? Sen gene mi ağlıyorsun? Hadi aşağıya in o zaman. Yüreksizin tekisin sen. Seni ne bakkala gönderebilirim bu durumda, ne Billur Pastanesine..







METİN 2







“ Yemekleri ben yaparım. Mutfak işi, ütü, alış veriş bana aittir. Erol Beyin işi ithalat ve ihracat üzerine. Valla tahsilleri nedir hiç bilmem, merak da etmedim zaten. Laf aramızda, Tomris Hanım biraz kumara meraklıdır. Hani belki tuhafına gider diye önceden söylüyorum. … Ama iyi insandır bakma sen. Hayvanları çok sever. Daha çok köpekleri tabi. Bir kızları bir oğulları var. En yüksek mekteplerde okuyorlar. Elbette. Öyle okullarda onların çocukları okumayacak da kim okuyacak? Erol Beyin kardeşi Vecdi Bey de inşaat üzerine. Valla zengin dendi mi bugün bu işler akla geliyor. Bu evi de Vecdi Bey yaptı. Erol Bey çok zaman iş toplantılarında olur, bulunmaz evde. Bazen de gittiği yerlerde kalır. Bir bakarsın Paris’e gidivermiş. Bir bakarsın Londra’ya. Belli olmaz. “(118)







METİN 3



Ama kulağı uzaklardan gelecek bir habercideydi sanki. Artık bu yerlerin belki bilerek belki bilmeden misafiri gibi davranıyordu. Bazen anası yüzünde kaygılar umutlar sararıp pembeleşirken, “Babanız çağırıyor.” derdi. …(10)







6-7-8. SINIFLARDA BAĞLAÇ ÖĞRETİMİ

Burada ilk iş olarak bağlaçlarla ilgili karıştırılan noktalara değineceğiz.



Bir edatın görevi, kelimelere, kelime öbeklerine ya da cümlelere çeşitli anlam ilgileri kazandırmaktır. Hiç kuşkusuz bu anlam ilgilerini kurarken edatın bağlayıcılık görevi de sezilir; ama bu görev ikinci planda kalır. Bir bağlacın ilk görevi ise bağlayıcılıktır. Şüphesiz bu bağlayıcılığı yaparken birtakım anlam ilgileri de sezilir; ancak bu ilgiler ikinci planda kalır. Örneğin, ile kelimesi bazen edat bazen de bağlaç olarak kullanılabilir:

“ Araba ile gitti.” Cümlesinde, dikkat edilirse, ‘ile’ ilk bakışta bağlayıcı görevde değil, araba ve gitmek kelimeleri arasında araçlık ilgisi kurma, yani öznenin gitme işini hangi araçla yaptığını belirtme görevindedir.



“ Araba ile beygir köprüden uçtu.” Cümlesinde ise, ‘ile’ ilk bakışta bağlayıcı görevindedir; araba ve beygir öznelerini birbirine bağlamaktadır.







Edatlar, sıfat takımları ya da zarf grupları kurabilirler. Bağlaçlar hiçbir zaman sıfat takımları ya da zarf öbekleri kurmazlar, gerekirse bunları bağlayabilirler:

“ Dev gibi bir adam ile çıta gibi bir çocuk karşılaştılar.” ( ile bağlacı, gibi edatıyla kurulmuş dev gibi bir adam ve çıta gibi bir çocuk sıfat takımlarını bağlamaktadır.)



“Bu orduya karşı topla, kılıçla, tüfekle karşı durulmaz.” ( ve bağlacı, ile edatıyla kurulmuş okla, kılıçla, tüfekle zarf gruplarını bağlamaktadır.







Edatlar cümleden çıkarıldıkları zaman cümlenin anlamı bozulur. Bağlaçlar cümleden çıkarıldıklarında anlam büyük ölçüde bozulmaz:

Engin okula bisiklet ile gitti. Engin okula bisiklet … gitti.(edat)



Emre ile Arzu okula gittiler. Emre… Arzu okula gittiler.(bağlaç)



de bağlacı kimi zaman cümleden çıkarıldığında cümlede anlatım bozukluğu meydana gelir:

Oku da adam ol. Oku adam ol. (Anlam bozulmamıştır.)



Yarın o da mı geliyor? Yarın o mu geliyor? (Anlam bozulmuştur.)







En çok karıştırılan bağlaçlardan yalnız ve ancak bağlaçlarıdır. Bu bağlaçlar sadece anlamında ise edat; fakat, ama anlamında ise bağlaç olur:

Düğüne yalnız abisi katılmış. Bu eve ancak ben ölünce girebilir. (edat)



Bahçeye gidebilirsin, yalnız dikkatli ol. Gelirim ancak bir şartla. (bağlaç)



Bağlaçların yerine noktalama işareti kullanılabilir:

Batman ve Erzincan en sevdiğim şehirlerdir.



Batman, Erzincan en sevdiğim şehirlerdir.



Bağlaçlar, ile ve ise hariç, önceki ve sonraki kelimelerden ayrı yazılır.





Bağlaçların öğretiminde karşılaşılabilecek en büyük sorun edatlardır. Bağlaçlar hem anlam olarak hem de yazım olarak edatlarla karıştırılabilir. Bu sorunu çözmenin en iyi yolu edatlarla bağlaçları karşılaştırmalı olarak anlatmak olsa gerek.



Bağlaçların görevleri anlatılırken metinlerden faydalanılabilir. Öğrencilerin metinlerdeki bağlaçları bulmaları ve görevlerini söylemeleri istenebilir. Bağlaçlar ve anlamları kutucuklara yazılıp, karıştırılabilir. Öğrencilerden bunları eşleştirmeleri istenebilir.



İçinde bağlaç geçen cümlelerim bağlaçları çıkarılıp, bu bağlaçlar kutucuklara yazılır. Öğrencilerden bağlaçları uygun yerlere yazmaları istenebilir. Öğrencilerden içinde bağlaçların bulunduğu metinler yazmaları istenebilir. Bu etkinliklerle bağlaç öğretimi daha kolay ve kalıcı olabilir.







SORULAR





1) Aşağıdaki bağlaçlardan hangisi cümleye olumsuz bir anlam katmıştır?

A. Ayakkabılarım yırtıldı, yani maça gelemiyorum.

B. Bu ödevi ne sen ne de ben yapabiliriz.

C. Hastaymış, bundan dolayı gelmemiş.

D. Seni seviyor olabilirim, ancak her dediğini yapamam.



2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ile bağlaç olarak kullanılmıştır?

A. Bu ödevi Senemle Arzu yapacak.

B. Sopayla arkadaşına vurdu.

C. Ankara’ya uçakla gidecekler.

D. Yanımdan hızla geçti.



3) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yalnız sözcüğü bağlaç olarak kullanılmıştır?

A. Evde yalnız kalmış.

B. Pastayı yalnız o becerebiliyor.

C. Size gelirim, yalnız fazla kalamam.

D. Bu işi yalnız yapmalısın.



4) Bağlaçlar cümlede çeşitli anlamlar yüklenebilirler. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ya bağlacı olasılık anlamındadır?

A. Sen geliyorsun, ya ablan?

B. Yaparım diyorsun, ya yapamazsan?

C. Gelmesine gelecek, ya ne zaman bilemem.

D. Ben nilüferleri severim, ya sen?



5) Hem… hem bağlacı hangisinde sıfatları bağlamıştır?

A. Hem uslu hem çalışkan bir öğrenci.

B. Hem bir şey bilmez hem her şeye karışır.

C. Hem şeker hem de çikolata yedim.

D. Hem gelmiyorsun hem küsüyorsun.



6) “Durup durup bu isimleri hatırlamaya çalışıyordu, öteki kitapların adlarını da… Kendisine ne gibi bir yararı olacağını bilmiyordu ama yine de onları yüksek sesle tekrarlamak hoşuna gidiyordu.”

Yukarıdaki parçada kaç tane bağlaç vardır?



A. 1

B. 2

C. 3

D. 4



7) Aşağıdaki bağlaçlardan hangisi doğru yazılmamıştır?

A. En iyi arkadaşı da onu yalnız bıraktı.

B. Hasan, ev bile aldı.

C. Ya benimle gelirsin, ya da seni babana söylerim.

D. Madem ki geliyorsun, konuşuruz.



8) Cümlesinde altı çizili olan bağlaçlar sırasıyla hangi anlamlarda kullanılmışlardır?

Sıkı giyin yoksa üşürsün.

Hele bir daha gel, görürsün gününü.

Belki yapar belki yapmaz.

Ödevini yaparım, ancak kimseye söyleme.

A. Tehdit- uyarı- karşılaştırma- koşul

B. Uyarı- tehdit- olasılık- koşul

C. Tehdit- koşul- seçim- uyarı

D. Uyarı- tehdit- seçim- koşul



9) Numaralı cümlelerin hangisinde ya da hangilerinde bağlaç vardır?

i. Sus yoksa kızarım

ii. Açım diyorsun, bir şeyler atıştır.

iii. Ana gibi yar olmaz.

iv. Neler yapmadık bu vatan için.

v. Sanki vazoyu kıran o değildi.



A. i, iv, iii

B. ii, v

C. i, v

D. yalnız i



10) De bağlacı hangi cümleye küçümseme anlamı katmıştır?



Ne kadar da güzel bir bebek!

Gel de şu yaptığın işi bir gör.

Şu iş bitse de rahat etsek.

D. Büyüyecekmiş de doktor olacakmış.



11) Aşağıdakilerden hangisinde ki bağlacı cümleye şaşma anlamı katmıştır?



Sen de biliyorsun ki bu defa haksızsın.

Bir de baktım ki karşımda!

Görüyorum ki korkularım boşunaymış.

Sana güvenilmez ki!





12) Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ve bağlacı ile bağlacıyla aynı görevde kullanılmıştır?



A. Eve masa ve sandalye aldık.

B. Senin güzelliğini ve iyiliğini kimsede bulamadım.

C. Yalancılardan ve kıymet bilmezlerden bıktım.

D. Nehirlerden ve göllerden çok etkilendim.



13) Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ise sözcüğü bağlaç olarak kullanılmıştır?



A. Düğüne çağırırsanız gelirim

B. Sen de biliyorsun ki çalışırsan kazanırsın.

C. Ben kediyi sevdim, o ise bakmakla yetindi.

D. Bir yolunu bulursam çıkacağım.









14) Aşağıdaki cümlelerden hangisinde ama bağlacı pekiştirme görevinde kullanılmıştır?



A. Gelirim ama bana pamuk şeker alacaksın.

B. Yaramazlık yaparsan seni sevmem ama.

C. Dün onun yanına gittim, ama pişman oldum.

D. Soğuk ama soğuk bir günde doğdun.



15) “de bağlacı cümleler arasında neden-sonuç ilişkisi kurar.” Bu bilgiye uygun kullanım hangi şıkta verilmiştir?



A. Odayı ne de güzel yapmışlar.

B. Erikler de çürümüştür

C. Biraz hızlı gidelim de derse yetişelim.

D. Haberi ona da söyledik.



16) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde de bağlacı ama, fakat bağlaçlarının görevini üstlenmiştir?



A. Ayaklarım da üşüdü.

B. Kitabı beğendim de okumadım.

C. Çanakkale’ye ben de gideceğim.

D. Birkaç gün tatil verseler de dinlensek.



17) Aşağıdaki bağlaçlardan hangisi cümleye koşul anlamının dışında bir anlam katmıştır?



A. Eğer Serkan çağırırsa gelirim.

B. Kitabı istiyorsun, o halde benimle gel.

C. Paramız bitti, yani bu evi alamıyoruz.

D. Anneni seviyorsun, öyleyse ona yardım et.





Hem gel hem gelme diyor.

Limonata soğuk, çay ise sıcak içilir.

Ölüm ve doğum hayatın gerçekleridir.

Sus veya buradan git.

Hiç olmazsa biraz su ver.



18) Bazı bağlaçlar cümleye karşıtlık anlamı katabilirler. Yukarıdaki cümlelerin kaçında buna örnek vardır?



A. 2

B. 3

C. 4

D. 5



19) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlaç vardır?



A. Öyle sanıyorum ki, yarın gelecek.

B. Yalnız büyük kentleri görebildim.

C. Bize ait bir şey yok.

D. Bu kapı ancak bu anahtarla açılır.



20) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birden fazla bağlaç kullanılmıştır?



A. Hem geleceğim diyor hem de gelmiyor.

B. Ne para ne şöhret umurumda.

C. Belki yarın gelir de pazara gideriz.

D. Gel gör ki ne hallerdeyim.





CEVAP ANAHTARI









B





A





C





A





A





C





D





B





C





D





B





A





C





D





C





B





C





B





A





C





KAYNAKÇA



KOÇ, Nurettin. Yeni Dilbilgisi, İnkılâp kitabevi, İstanbul, 1990.



HENGİRMEN, Mehmet. Türkçe Temel Dilbilgisi, Engin Yayınevi, Ankara, 1998.



GENCAN, Tahir Nejat. Dilbilgisi, Tek Ağaç Eylül Yayıncılık, Ankara, 2007



EDİSKUN, Haydar. Türk Dilbilgisi, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1999