(koşaç tümcesi) (olup) ...ol (-ma) + -dik + iyelik + -(n)İ
Deniz Baykal, kasetlerin montajlanmış olduğunu söyledi.
“Papatyam”ın genç oyuncusu Çiğdem Batur, henüz başrole hazır olmadığını söyledi.
Akşam vakti adam resepsiyona yanaştı ve civarda iyi bir İtalyan lokantası olup olmadığını sordu.
στην τελευταία πρόταση η ερώτηση στον ευθύ λόγο ήταν: "υπάρχει Ιταλικό εστιατόριο;"
(kipler) -mEk/-mE + iyelik gerek-/-iste- έπρεπε / ήθελα
Polis sabaha karşı 03.30 sıralarında telefonla dükkanımın soyulduğunu ve acele gelmem gerektiğini bildirdi.
''Sen burada görev alırken, nasıl bir kıyafetle gelmen gerektiğini biliyordun.
Başkan da mutlaka gelmesi gerektiğini bildirdi.
Bu noktaya da 2010 yılında gelmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Tatilde nereye gitmeniz gerektiğini bile söyleyen astroloji, yiyeceğiniz çikolataya da karışacak elbet.
Orada görevli doktor hemen acil servise gitmeleri gerektiğini söylemiş ve bir belge yazmış.
όταν στον ευθύ λόγο υπάρχει τύπος mali / meli στον πλάγιο γίνεται gerek
ο τύπος πχ "gıdeyim" γίνεται "gitmek istediğini söyledi"